Sa­dık Olan Mür­şi­di ile Ka­lır

Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni hazretleri buyuruyor:

Gavs Abdülhakim haz­ret­le­ri­nin za­ma­nın­da­ki ba­zı şeyh­ler, ona ha­ber gön­de­re­rek, “Sen bi­zim sû­fî­le­ri­mi­zi eli­miz­den alı­yor­sun” di­ye şi­kâ­yet­te bu­lun­muş­lar, Gavs haz­ret­le­ri de, “Me­rak et­me­yin, si­zin hiç­bir sû­fî­niz bu­ra­ya gel­mez” de­miş.

Bu­nun mâ­na­sı şu­dur: Eğer on­lar ger­çek mâ­na­da si­zin sû­fî­le­ri­niz ise bu­ra­ya gel­me­me­li­dir, gel­mez­ler. Bu­ra­ya ge­len de za­ten siz­den kop­muş­tur, o ar­tık bi­zim sû­fî­miz­dir.

Asıl iş yü­ce Al­lah’a dön­mek­tir. Ona ma­ni olan her şey fit­ne­dir, za­rar­dır. Şey­tan hiç dur­maz, ora­dan de­ner, bu­ra­dan de­ner, in­sa­nı bir şe­kil­de al­dat­mak is­ter. Yü­ce Al­lah,

“Bi­li­niz ki mal­la­rı­nız ve ço­cuk­la­rı­nız bi­rer im­ti­han se­be­bi­dir”(En­fâl 8/28) bu­yur­muş­tur. Bu­nu şöy­le an­la­ma­mız ge­re­kir: Eğer ma­lı­nız si­zin hay­ra yö­nel­me­ni­zi en­gel­li­yor­sa, ço­cuk­la­rı­nız ilâ­hî mu­hab­be­tin önü­ne ge­çi­yor­sa, on­lar si­zin için ha­yır de­ğil ha­ki­ka­ten düş­man­dır. An­cak ma­lı­nız ve ev­lâ­dı­nız, yü­ce Al­lah’a ya­kın­lı­ğı­nı­zı ve hay­rı­nı­zı ar­tı­rı­yor­sa dost­tur.

Kaynak: Hayat Dengemiz