Gavs-ı Sani Şeyh Seyyid Abdülbaki Elhüseyni Hazretleri’ nin (k.s) vefatına müteakip, oğulları arasında şahsi miras ve vakıf malları hususunda görüş mutabakatı sağlanamamıştır.
Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), kıymetli babasının şahsi malvarlığının terekesi (şahsi mirası) olduğunu ancak babası döneminde İslam davası için, ilim ve irşad şartıyla, halktan para toplanarak inşa edilen ve Ümmet tarafından bizzat tesis edilip bağışlanan menkuller, gayrimenkuller, müesseseler ve ticari işletmelerin vakıf mahiyetinde olup Ümmetin Malı olduğunu kabul etmektedir. Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), Ümmetin mallarının şahsi mirasa dahil edilemeyeceğini ve varisler tarafından taksime tabi tutulamayacağını kati surette bildirmektedir. Bu görüş ve beyana karşılık diğer kardeşlerin, vakıf mallarının mirasa dahil edilerek, kardeşler arasında pay edilmesini istemesi üzerine Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s) bu isteği kesinlikle kabul etmemiştir.
Görüş ayrılığının ardından, organize bir biçimde, tüm yurt sathı ve yurt dışında baskı ve zulümler peyda olmuş; Serhendi gönüllüleri, “tapu kiminse mülk onundur” denilerek kendi inşa ettikleri dergahlardan zorla çıkarılmış, şartlı bağışlar toplanarak açılan medreseler kapatılmış ve dahi usulsüzlüklerle ümmetin malları şahısların üzerine kaçırılmıştır. Bilindiği üzere, Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), yakın bir geçmişte tüm bu usulsüzlükleri kamuoyuna bizatihi ilan etmiş ve Ümmeti, meşru zeminlerde mallarına sahip çıkmaya ve onları muhafaza etmeye davet etmiş; kendisi ve efradı ailesi ile Ümmetin tarafı olma umdesiyle mücadele etmiştir ve etmektedir.
Yakın bir zamanda, Ümmetin mallarının Gavs-ı Sani Hazretleri’ nin (k.s) şahsi mirasına dahil edilerek varisleri arasında taksim edilmesini isteyen kardeşler, Menzil Köyü’nde bulunan ve Ümmetin şartlı bağışlarıyla inşa ve idare edilen Kur’an kursu, çorbahane, cami önü, bayanlar dergahı ve içerisinde Gavs-ı Sani Hazretleri’nin (k.s) kardeşlerine ait arazilerin de bulunduğu bir takım yerler için sözde bir kura çekimi gerçekleştirdiklerini söylemiş ve bu yerlerin Gavs-ı Sani Hazretleri’nin (k.s) varisleri arasında parsellendiğini gayriciddi bir biçimde ilan etmişlerdir. Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), daha önce de defaatle belirttiği üzere ümmetin mallarının şahsi mirasa dahil olmadığı görüşü ile bu malların varisler arasında paylaşılmasını kati surette kabul etmemiştir.
Bu parselleme ilanı üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra, Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri’ nin (k.s) ümmetin mallarının varisler arasında taksim edilmesi görüşünü savunan kardeşlerinden bazısı nezaretinde, Menzil Cami’ sinin ön tarafında, elleri kazmalı bir takım kişiler, ‘oda yapacağız’ söylemiyle, Ümmetin şartlı bağışlarıyla alınan ve inşa edilen avlu mermerlerini kırmak suretiyle Ümmetin malına zarar vermeye kalkışmıştır. Bu kalkışma üzerine, cami derneğini temsilen, Gavs-ı Sani Hazretleri’ nin (k.s) kardeşi Seyyid Muhyiddin Elhüseyni öncülüğündeki bir heyet, bu kalkışmayı münasip bir diyalog ile fazla ilerlemeden durdurmuştur. Akabinde Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s) tarafından verilen bir talimatla, malum kalkışma sırasında zarar gören avlu onarılmaya çalışılmıştır ancak hasarlı yerler için dökülen beton henüz kurumadan, öncekinden daha kapsamlı şekilde hazırlanılmış ikinci bir kalkışma vuku bulmuştur.
Kamuoyuna da yansıdığı üzere, ellerindeki çeşitli edevatlarla, aralarında seyyid ve hocaların da bulunduğu bir takım kimseler, Ümmetin şartlı bağışlarıyla alınan ve inşa edilen avlu mermerlerini kırmak suretiyle cami önünde kaçak bir kazı yapmaya kalkışmıştır. Ümmet, bir zamanlar gözünden sakındığı seyyidlerin başını çektiği korsan bir ekip nezaretinde, kendi bağışlarıyla yapılan yerlere alenen zarar verilmesiyle karşı karşıya bırakılarak provoke edilmiştir.
Bu büyük provokasyonun durdurulması için diyalog gayretinde bulunan, Gavs-ı Sani Hazretleri’nin (k.s) yakın hizmetinde ömrünü harcamış Seyyid Mahfuz Genç’in de aralarında bulunduğu bazı gönüllüler, bizatihi kalkışmaya öncülük eden seyyidler ve onların nezaretinde bulunan diğer provokatörler tarafından darp edilmiş ve hakarete uğramıştır.
Tüm bu usulsüzlük ve kışkırtmalara rağmen Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), mahdumu Seyyid Muhammed Rağıp Elhüseyni aracılığıyla sakin olunmasını, kesinlikle fiili bir müdahalede bulunulmamasını telkin etmiş ve konunun devletimize intikal ettirildiğini ilan ederek taşkınlıklara engel olmaya çalışmıştır. Nitekim devletimiz de bu usulsüz kalkışmayı durdurmuştur.
İlk günden itibaren, yaşanan tüm zulüm, baskı ve usulsüzlükler karşısında, gönüllülerine sadece meşru zeminde mücadeleyi tavsiye eden Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni Hazretleri (k.s), sorunların çözümü ile ilgili çalışmalarda çok sabırlı olunması gerektiğini ve bu süreçte tahmin bile edilemeyecek yanlışlara muhatap olunabileceğini bildirmektedir.
Rabbimiz Teâlâ, doğrunun yardımcısıdır.
14.01.2025 – Ahlat Otağı