- Önemli olan bu hizmetin bir parçası olmak. Baş ve ayağın pek farkı yoktur. Sadece işe yaramayan tırnaklardır, onun için kesilip atılır.
- Hani ticaret yapmayacaktık diyenler oluyor. Helal rızkın 10’da 9’u ticarettedir. “Her şeyimiz onlar gibi oldu, %90 aynı, %10 farklıyız” diyorlar. Evet, biz de onlar gibi namaz kılıyoruz, hatme yapıyoruz, arabaya biniyoruz %90 aynı ama %10 farkımız ney?
– Bizim vakıf başkanımız Resulullah (s.a.v) değil.
– Bizler başkan değil, hizmetçileriz.
– Ticareti zorla yapmıyoruz. Nasıl zorla yapmıyoruz? Misal vereyim, geçmişte Mardin Mazıdağı’na 1 ton patates göndermişler, al bunları sat diye ama zaten doğu taraflarında patates çok gitmez, sonunda çürümüş. Yine Almanya’ya 1 ton çay göndermişler ama kimse almıyor. Böyle ticaret yapmıyoruz. Helal ticaret yapacağız.
– Teberru çalışması yapmayacağız ama hizmetler için teşvik olacak.
– 1.200 talebemiz var, hocalarımız var tabii ki destek isteyeceğiz. Menzil’de 150 talebe, 35 hoca var. 80 kadın tarafında işçi, 70 erkek tarafında işçi… Bunları para toplayın diye anlatmıyorum, ama durmayın, anlatın insanlara bu hizmetleri. Bunlar dergahtan çıkan ekmeği medrese talebelerine parayla satıyorlardı. Bu hale getirmişlerdi.
- Bir günde 1200 talebemiz oldu. Bir anda hepsi bize kaldı. Maliyetini hesapladık, çok büyük rakam çıkıyordu. Nasıl yapacağız diye düşünüyordum. Seyyid Yakup, “Baba merak etme, Allah gönderir” dedi. Oğlum, tamam merak etme de nasıl olacak dedim. Sonra bir tanıdığımı aradım, durumu anlattım. Dedi bir aylık ne kadar, söyledim. Üç ayı benden dedi. Telefonu kapattım sonra Seyyid Yakub’a dedim, bak oğlum Allah yardımını gönderdi.
- “İrşad yapacağız.” Batıl yoldan hak yola çevirmektir irşad. Dergahta bacak bacak üstüne atıp (irşad yapıyorum demekle) ne irşadı yapıyorsun? Oturuyorsun ifsat yapıyorsun. Evet, İrşad yapacağız ama neyle? Kitapla, dergiyle…
- Bir de yalan çıkardılar, güya ben demişim ki dergiyi okumayan almasın. Sofilerin bahanesi de hazır, e zaten okumuyorlar. Her eve dergi, kitap girmesi lazım. Evde olsun, gözünüzün içine girsin ki belki okursunuz.
- Tembelleşmişsiniz (dergah hizmetleri hususunda). Ama medreseler konusunda Allah sizden razı olsun. Çok destek oldunuz. Allah sizden razı olsun.
- “Hani ticaret yapılmayacaktı diyen insanlar hiçbir şey yapmayan insanlardır.”
- Bence her sofi dergi almalı, okumuyorsa da bir komşusuna ya da birine hediye edebilir.
- “Soru: Hizmet etmek zorunda mıyız?” Evet, hizmet etmek zorundasınız. Ümmeti Muhammed’e hizmet etmek zorundasınız. Hizmet yoksa himmet yok. Ama kendinize hizmet ettirmeyeceksiniz, önce siz öncü olacaksınız, Ümmeti Muhammed’e hizmet edeceksiniz.
- “Soru: 1.5 yıldır dergaha gelmeyen bir sofiyi dergiye abone olsun diye mi arıyorsun diyenler oluyor.” Evet, arıyorsun, bir hayır için arıyorsun, tabii ki.
- “Soru: Dergahlarda hizmetleri anlatırken ‘Önceden Gavs hz’nin muradı diyordunuz, şimdi de Sultan hz’nin muradı diyorsunuz’ diyorlar. Sultanımızın muradı nedir?” Doğru olan her şey muradımızdır. Birisine dergiyle, birisine kumanyayla, birine kandil simidiyle. Vakıf sorumluluları manevi baskı yapmasın ama hizmetleri anlatması lazım. Yani eski dönemdeki gibi “Başkanı dinlemezsen haşa haşa Resulullah’ı (s.a.v) dinlemedin yalanını da söylemeyin ama çalışmanız da lazım. Hocalar ve vekiller dergi vb. tüm hizmetleri anlatacaklar.
- “Soru: Sofiler hizmetten uzak duruyor, sofileri hizmete nasıl teşvik edeceğiz?” Bunlar içinizde olan benlik duygularıdır, atın bunları. Gel tuvaleti temizle, ekmek yap vb diyeceğiz, nasıl demeyeceğiz ki? (Hizmetlerden) Haberdar etmezsek, biz sorumluyuz. Menzilde avlu yapılıyor, güvenemeyen olursa diye dernek hesapları da açtık, oraya atsınlar.
- “Soru: Menzil şu an çok gündemde. Bu süreçte hizmetlerimizi anlatmakta zorlanıyoruz.” Bence hizmetleri anlatmanın en doğru zamanı. Artık Menzille ilgili doğru yanlışı rahatça anlatın. Dinleyen insanlar, ya bir kişi de olsa doğruyu söyleyen de var diyor. Karşı tarafı kötüleyin anlamında demiyorum, onların zaten kötülenmeye ihtiyacı yok. Allah’ın lütfuyla büyük fitneleri bertaraf ettik. Mehmet Görmez (Eski DİB) telefonda bana “Allah senden razı olsun. Öyle bir şey yaptın ki, tüm cemaatlere örnek olacak” dedi. Serhendi Vakfı’na (daha önce şahısların üzerinde olan) 500’den fazla tapu geldi bu süreçte.
- “Kandil simidi, Kumanya” Teşvik var, zorlama yok. Seyyid Yakup başta bunları hiç yapmayalım dedi, ben yok olsun, sofiler enerjilerini bir yerde boşaltsınlar dedim.
- Sizden çok memnunuz, ama biraz tembelsiniz. Size de hak veriyorum, büyük bir travma yaşadınız.
- Bazı sofiler vakıf ve dergah kelimesini duymak istemiyorum, çok kandırıldık diyorlar, ondan dergaha gelmiyorlar. Ben Menzil’e sahip çıkıyorum, siz de oralara sahip çıkın, sofileri getirin, sizi göreyim.
- Çok büyük olaylar yaşadık, tufan yaşadık ama inşallah güzel olacak. Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder. Hizmet etmemiz lazım. Tüm peygamberler ticaret yapmıştır. Tembel insanlar bu lafları söyler. Gavs Hz. bir marangoz gibi çalışabiliyordu. Onun özel bir alet çantası vardı…
- SİZDEN RAZIYIZ AMA SON 20 YILI TELAFİ ETMEMİZ LAZIM.
Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Saki Elhüseynî k.s (18.01.2025)