Dinimizde yuvanın reisi ve sorumlusu erkektir. Sevk ve idare ondadır. Erkek hakka uyduğu, hayırlı ve doğru olanı istediği sürece kadının kocasına itaat etmesi farzdır.
Burada itaat edilen koca değil, onun temsil ettiği makamdır. Aile reisliği yüce Allah’ın erkeğe yüklediği bir görevdir. Bu reis, yüce Allah’ın ailedeki halifesi ve görevlisidir. Koca aile içinde hak dinin bekçisi, ilâhî emirlerin takipçisi ve güzel ahlâkın temsilcisidir. O yuva içinde emredilen farz-tan yapmak ve haramlardan kaçmakla yükümlüdür. Aile fertlerinin geçim, bakım, terbiye ve edeplerinden sorumludur. Onu teftiş eden ve hesabını görecek olan yüce Allah’tır.
Koca, hanımına haram bir işi emretme hakkına sahip değildir; emrederse sözü dinlenmez. Hanımdan istenen şeyler dinimizin emirleri ise ona itaat Allah’a itaat olur. İtiraz ise hakka karşı gelmektir; bunun sonu felâkettir.
Dinimizde iki kişi bir yola çıksa, birinin sorumlu başkan olması gerekir. Diğeri ona tâbi olur. Yolun düzeni ve selâmeti ancak buna bağlıdır. Yuva da böyledir ve ondaki sorumluluk daha] önemlidir. Yuva, senelerce, ölüme kadar süren ¦ bir beraberlik ve yolculuktur. İşin bir de âhireti vardır. Bu yolun sonu cennettir.
İşte dinimize göre aile kurumu, cennete gitmek için yola çıkmış bir kocanın ve hanımının Allah için sözleşmesidir. Onları cennete çağıran ve içindeki ebedî saadeti vaad eden âlemlerin sahibi yüce Allah’tır.
Kim O’nun çağrısına uyarsa -inşallah- cennnete girer.
O’nun çağrısı dindir.
Çağıran Hz. Muhammed’dir (s.a.v).
Bu çağrı bize kadar gelmiştir.
Cenneti arzulayan ve Allah’ın cemâlini görme hasretiyle yanan bir kadın ve erkek için eri önemli iş, gönül hoşluğu ile yüce Rabb’inin davetine ve davetçisine uymaktır.
Koca bu yolda bir vasıtadır. Bir kadın yüce] Allah’a itaatini kocası üzerinde görür ve gösterir.: I Koca da böyledir. Onun da edep aynası ailedir. Bu duruma rahmet Peygamberimiz (s.a.v) şöyle dikkat çekmiştir:
“Bir kadın kocasına ait bütün hakları yerine getirmedikçe Allah’ın haklarını yerine getirmiş olmaz. ” (Taberani, el-kebir, nr.5084)
Emrine İtaat Edilecek Koca
Şunu iyi bilmeli: Erkek de kadın da kuldur. Kulun kula hükmü ve hâkimiyeti olmaz. Aslında hiçbir kul, kendiliğinden itaati hak etmez. Bir peygamberin bile kendinden kaynaklanan bir yetkisi, etkisi ve insanları bağlayıcılığı yoktur. Onu âlemlerin Rabbi yüce Allah seçer, sever, insanların önüne kendi yolunda rehber yapar ve kullara da, “Buna itaat edin” emrini verir; işte o zaman o şahsa itaat etmek her kula farz olur. Bu durumda peygambere itaat yüce Allah’a itaattir.
Aynen bunun gibi, bir koca da kendi başına itaati hak etmez. Ancak getirildiği makam ve üstlendiği görevi icabı itaat gerekli olur; çünkü Allah onu bir ailenin reisi yapmıştır. Kendisini bu işe göre yaratmıştır. Bu yaratılış kabiliyetine göre ona görev ve yetki vermiştir.
Bu görev aile fertlerini koruma, terbiye etme, ihtiyaçlarını giderme ve onları hak üzere yönetmedir.
Ailenin varlık sebebi, keyif ve eğlence değil, ilâhî emanetleri taşımaktır. Bu emanet güzel kullukla hak dini yaşamak ve temsil etmektir. Bu temsilde reis olan baba, yüce Allah’a karşı sorumludur.
Baba yuvayı edep ve adalet üzere yönetmekten sorumludur. Kendisine ve ailesine, Allah’ın hükmüne göre güzel olan şeyleri emreder, kötü olan şeyleri yasak eder. Kendisi bu hükümleri gücü nisbetinde uygular, diğerlerine örnek olur.
Ailede kadın, haddi aşıp haramlara bulaşınca ailenin reisi olan koca buna seyirci kalamaz. Görevi ve şefkati gereği onu düzeltmeye çalışır. Bu düzeltmeyi yaparken nazın ve sözün fayda vermediği yerde tepki ve tedavi değişir.
Bir kadının, kendisine Allah’ın hükmünü söyleyen kocasına itaat etme görevi vardır. Bu itaat görünüşte kocaya, aslında Cenâb-ı Hakk’adır; çünkü kocanın ondan istediği her şeyi yüce Allah istemektedir. Koca, baba sıfatıyla da çocuklarına karşı aynı görevdedir.
Koca gibi, hakkı tebliğ eden hoca, âlim ve mürşidler de hak adına itaati hak eder. Hakkı ve adaleti ayakta tutan idareciler de böyledir.
Halk arasında güzel bir tabir vardır: “Hak karşısında boynum kıldan incedir.” Yiğitlik, tevazu gösterip hakka boyun eğmektir.”
Eğer evin reisi olan erkek kötü işleri emrediyorsa, ailesi ona itaat etmez. Çünkü bu reis adaleti çiğnemiş, görevini kötüye kullanmış ve bundan dolayı itaat edilme hakkını kaybetmiştir. Allah’a isyanda hiçbir kula itaat edilmez. Bu durumda kadının değil, kocanın uyarılması ve ıslah edilmesi gerekir.
SEYYİD MUHAMMED SAKİ ELHÜSEYNİ
Yazı AİLE SAADETİ kitabından alınmıştır.